Geleceğin Üretim ve Otomasyonu konulu Dijital Arena Etkinliğinde Markalaşma Vurgusu

Geleceğin Üretim ve Otomasyonu konulu Dijital Arena Etkinliği Bilişim Zirvesi ve EventUsta ortaklığı ile 21 Ekim 2020’de gerçekleştirildi. Sektörün önde gelen temsilcilerinin katıldığı programda teknoloji kullanan ülkeden üreten ülke modeline geçiş, Türkiye'nin dijital dünyaya entegrasyonunun başarı kriterleri, teknoloji geliştirmede paydaşlar ve kritik rolleri, teknoloji geliştirme politikaları, mevcut durum ve yapılması gerekenler, teknoloji geliştirmede teşvikler ve destek modelleri, mevcut durum ve yapılması gerekenler, teknoloji ihracatını geliştirmede ipuçları, üretimde süper zekalı sistemler ve yeni otomasyon çağı tartışıldı.

Türkiye yazılım sanayini temsilen programa katılan YASAD Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Gönül Kamalı, yerli yazılım sanayinin mevcut durumu, karşılaştığımız problemler ve fırsatlar, markalaşmanın önemi gibi birçok konuda görüşlerini ve önerilerini belirtmiştir.

Sn. Kamalı konuşmasında “Covid-19 öncesi ve sonrası dönemde dünyaya bakış açımız tamamen değişti ve varlığımızı sürdürebilmek için yazılım araç gereçlerine ihtiyaçlarımız arttı. Dijital var olmayı yönetemediğimiz ve bunu sürdüremediğimiz noktada geleceğe aydınlık bakabildiğimiz bir gündemle karşı karşıya kalamayız. Mart ayından bu yana yazılım dünyasıyla yeniden tanışma ve yazılımı haytamıza konumlandırma açısından farklı bir perspektife geldik. Konu çok kritik ve stratejik bir konuma geldi. Türkiye yazılım sanayisindeki yazılım üretme kapasitesi olan ve ihracat yapan çok eski şirketlerimiz var, 50 yılı aşmış firmalarımız mevcut. Yazılım sanayi 30 yıllık iken yazılım üretimi aslında 50 yıllık. Yazılım üretebilen, kendine yurtiçi ve yurtdışı pazarlar oluşturabilirken eski sayılabilecek bir sektör iken düne kadar hala bunun bilincinde  değildik. Telekomünikasyon, finans, iş süreçleri ve savunma sanayi sektörlerinde dünyayla yarışır durumda bir sektör olmasına karşın kendi markalarını oluşturamamış bir sektörü aynı zamanda.

Bir Milyon Yazılımcı Projesinin hedeflerinden biri yetkin yazılımcılar yetiştirmekle birlikte dijital dönüşümde araç ve gereçleri yetkin kullanan yetenekli ara eleman ve ara kaynak ihtiyacını gidermektir. Bir milyon kişi ile sadece yazılım üretmeyeceğiz, aynı zamanda yetişmiş, farkında ve bir yetkin kadro yaratacağız. Biz de YASAD olarak bu programın en büyük destekçilerinden biriyiz ve bununla ilgili gerekli içeriklerin hazırlanması ve bu hazırlıkların kaliteli olarak belgelendirilmesiyle ilgili çok yakın destek sağlıyoruz.

Sektöre yönelik çeşitli destekler mevcut ancak biz bunları düne kadar fark edemedik, sektör olarak bu sürece kadar dikkat çekemedik. Bugün dijital dönüşüm yüksek teknoloji yapay zeka, arttırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve sensor teknolojileri odağında devam ediyor. Süreç otomasyonlarını yapabilen firmalarımız 35 yıllarını doldurmuş durumdalar. Ülkemiz yazılım gibi üretim sanayicilerini besleyecek kadar büyük, ama bunu sıçratamayacak kadar bir yatırım gücüne sahip. Uluslararası platformlara bir ürün temsiliyeti ile gitmede Ar-Ge teşvik önergelerimiz olmadığı gibi ihracatın önünü açan teşviklerimiz de mevcut değil. Bugün mal ihracatı yapan sanayicilerimizin çok iyi bildiği ve kullandığı Turquality desteği öyle ya da böyle uluslararası marka yarattığı bir program. Ancak yazılım ve bilişim dünyasına hiç uyum göstermeyen çok sayıdaki teşviklerimizden biri. En büyük sorunlarımızdan biri bunu aşabilmek ve bunu anlatabilmektir. Üretimiz var mı ki ihracata açalım algısını kırabilmek çok kritik. Bugün mobil ve internet dönüşümünü yaşadığımız eşikteyiz. Yapay zeka, arttırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik kullanmadığımız hiçbir teknoloji gelecekte marka yaratma imkanına sahip değildir. Gün bugündür, marka yaratma konusunda büyük bir dönüm noktasında olduğumuza inanıyoruz.” dedi.